Çalışma ortamlarında aydınlatmanın en önemli işlevi, yapılan işin iyi görülerek yapılmasıdır. Bunun yanında çalışanların sağlığının korunması için gerekli olan fiziksel koşulların başında aydınlatma gelir. Aydınlanma açısından yeterli ve uygun olmayan çalışma ortamlarında, iş verimliliği olumsuz etkilenir, çalışanlarda yorgunluk artar ve en önemlisi iş kazaları olma ihtimali yükselir.

Yapılan işin niteliklerine göre aydınlatma ihtiyacı değişebilir. Genelde aydınlatma ya doğal yollardan ya da yapay yollardan sağlanır. Yeşil binaların çoğaldığı ve enerji tasarrufunun önemsendiği günümüzde doğal aydınlatmanın da önemi artmaktadır. Ofis mimarisinde bugün tercih edilen yaklaşım şekli, doğal ışıktan en fazla yararlanma şeklidir.

Gün ışığı, yapay aydınlatmaya göre çok daha fazla ışık gücüne sahiptir. Ayrıca gün ışığının insanlar üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Güneşli bir günde gölgede aydınlatma şiddeti 10.000 lüks değerindedir. Oysa yapay aydınlatma ile çalışma ortamlarında sağlanan aydınlatma şiddeti ortalama 500 lüks civarındadır.

İş Sağlığı ve İş Güvenliği yasası gereğince, çalışma ortamlarında aydınlatma ölçümlerinin yaptırılması bir zorunluluktur. Tespit edilecek aydınlık şiddetinin, standartlara uygun ve en yüksek ve en düşük sınırlar arasında olması gerekmektedir. Aydınlatma şiddeti ölçümü, firmaların iş ortamlarında sağlanan ışık şiddetlerinin uygunluğunu tespit etmek için yapılmaktadır. İş yerlerinin, faaliyet gösterilen sektöre ve çalışma koşullarına bağlı olarak doğru aydınlatılması gerekmektedir.

Çalışma ortamlarının yeterli aydınlatılmış olması, iş yaşamını doğrudan etkilemektedir. Çalışanların verimli olmasının birinci koşulu ortamın aydınlanma düzeyidir. Aydınlatma düzeyinin önemini büyüktür. Örneğin, üretim tesislerinde verimliliği yüksek olması ve iş güvenliği sorumlulukları açısından son derece önemlidir. Beyaz yakalı çalışma ortamlarında çalışanların dikkat düzeyini doğrudan etkiler. Perakende satış sektöründe, raflardaki ürünlerin görüntü kalitesi, tüketici memnuniyetini etkiler. Sağlık kuruluşlarında hasta psikolojisi açısından aydınlanmanın rolü büyüktür.

Test kuruluşları tarafından yapılan aydınlatma düzeyi ölçümleri, yetkili mühendislerin kontrolünde uzman kişiler tarafından yapılır. Aydınlatma ölçümlerinde lüksmetre kullanılır. Bu aracın kalibrasyonu, mutlaka yetkili laboratuvarlar tarafından yapılmış olmalıdır.

Firmalarda bu testlerin yapılması için önceden, aydınlatma şiddeti ölçüm noktaları belirlenmiş olmalıdır. Bu ölçüm noktaları, boş alanlarda yerden 80 santimetre yüksekte, üretim tesislerinde üretim araçlarının üzerinde, ofislerde ise çalışma masaları üzerinde belirlenir. Yani ölçüm yapılacak noktalar, çalışma için aydınlatılması gerekli noktalardır. Ölçümler gündüz saatlerinde yapılıyorsa, ölçüm yapılan noktalara doğrudan güneş ışığının gelmemesi gerekmektedir. Firmalar talep ederse ölçümler gece saatlerinde tekrar yapılır.

Aydınlatma ölçümleri ile elde edilen değerler olması gereken değerlerden düşük ise firma uyarılır ve önlem alması istenir. Bu önlemler, ilave aydınlatma sistemleri kurulması, ışın kaynaklarının temizlenmesi veya çalışma ortamının daha açık renk boyanması olabilir.

Yasal açıdan bakıldığında İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’ne göre, çalışma ortamlarının gün ışığıyla yeterinde aydınlatılmış olması gerekir. Ancak yapılan işin niteliği veya iş yerinin bina özellikleri yüzünden gün ışığından faydalanılamayan durumlarda veya gece çalışmalarında, yapay ışıkla yeterli aydınlatma sağlanmalıdır. Bu tüzükte ayrıca, Genel Olarak Tavsiye Edilen Aydınlatma Şiddeti Tablosu yer almaktadır.

TÜRCERT belgelendirme kuruluşu, belgelendirme çalışmaları ve danışmanlık ve eğitim hizmetleri yanında, ihtiyaç duyan firmalara belli teknik hizmetler de vermektedir. Bu kapsamda, Aydınlatma Ölçümü ve diğer benzer test çalışmalarında, deneyimli ve uzman bir kadroya sahip olan TÜRCERT belgelendirme kuruluşuna güvenebilirsiniz.