Avrupa’da Gümrük Birliği çalışmalarının amacı, Avrupa Birliği ülkeleri için tek bir pazar anlayışını yerleştirmek ve tek pazara entegre olmak için, yani malların serbest dolaşımını sağlamak için gerekli düzenlemeleri yapmaktı. 1951 yılında Paris Antlaşması uyarınca Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu kuruldu ve Avrupa Birliği siyasi yaşamına başlamış oldu. 1957 yılında yapılan Roma Antlaşması ile Ortak Avrupa Ekonomik Topluluğu’na dönüştü. Hedeflenen yapı 1986 yılında kurulmuş oldu. Anapara, işgücü ve hizmetlerin üye ülkeler arasında serbestçe dolaşmasının önündeki engeller kaldırıldı. Ülkemiz 1996 yılında Gümrük Birliği anlaşması ile, Avrupa Birliği ile sanayi ürünlerini kapsayan bir gümrük birliği kurmuş oldu. Arkasından uyum çalışmaları kapsamında yasal düzenlemelerin yapılmasına başlanmıştır.

Avrupa Birliği 1985 yılında benimsediği Yeni Yaklaşım programında, her ürün için ayrı bir teknik düzenleme hazırlanması yerine, birbirine benzeyen ürünleri bir grupta toplayarak, genel bir teknik doküman hazırlanması uygulamasını başlatmıştır. Bu kapsamda temel gerekler olarak ele alınan, insan sağlığı, can ve mal güvenliği, hayvan ve bitki sağlığı, çevre ve tüketicinin korunması gibi kriterlere uyularak ürün grupları için direktifler hazırlanmıştır.

Bu yaklaşımın temel ilkeleri şu şekilde sayılabilir:

  • Yapılan yasal düzenlemelerin uyumu, serbest dolaşıma giren ürünlerin temel gerekleri karşılaması ile sınırlandırılmıştır.
  • Direktiflerde yer alan temel gereklere karşılık gelen ürünlerin teknik özellikleri uyumlaştırılmış standartlarda yer alacaktır.
  • Uyumlaştırılan standartları veya diğer standartları uygulamak üretici firmaların tercihe bağlıdır ve üretici firmalar herzaman diğer teknik belgelere de başvurabilecektir.
  • Uyumlaştırılan standartlara uygun üretilen ürünlerin, temel gerekleri karşıladığı kabul edilecektir.

Yeni Yaklaşım Direktifleri bugün için 23 ürün grubunu kapsamaktadır ve bu ürün gruplarına giren ürünler için CE işareti konulması bir zorunluluktur. CE işareti olmayan bir ürün ne üretilebilir ne de Avrupa Birliği ülkelerine gönderilebilir. Üstelik hak etmediği şekilde ve usulüne uygun olmadan CE etiketi konulan ürünler piyasaya sunulmuşsa, bu ürünlerin toplatılması gerekebilir. Hatta bu şekilde faaliyet gösteren üretici firmalara ağır yaptırımlar uygulanabilir.

Avrupa Birliği’nde ürünlerin test ve uygunluk değerlendirme süreçleri, 1989 yılında düzenlenen Global Yaklaşım ve 1990 yılında düzenlenen Modüler Yaklaşım programları ile olmuştur. Bu düzenlemeler, Yeni Yaklaşım Direktifleri ile getirilen, teknik düzenlemelerin uyumlu olması ile malların serbest dolaşımı imkanı yeterli bulunmadığı için yapılmıştır. Bu düzenlemeler, muayene, test ve belgelendirme konusunda karşılıklı uyum ve tanımayı amaçlamıştır ve ürünlere ilişkin uygunluk değerlendirme işlemlerinin onaylanmış kuruluşlar tarafından yapılmasını öngörmüştür.

TÜRCERT belgelendirme kuruluşu ağırlıklı olarak belgelendirme çalışmaları yapmaktadır. Ancak bunun yanında müşterilerine çeşitli test ve muayene çalışmaları gibi teknik hizmetler de vermektedir. Bu açıdan, CE işareti konusunda tereddüt duyulan noktalar varsa ve CE ürün belgelendirme çalışmasının kanuni bir zorunluluk olup olmadığı konusunda daha detaylı bilgi almak istenirse, TÜRCERT belgelendirme kuruluşunun değerli çalışanları her zaman yanınızda olacaktır.